Amasya : Ferhat ile Şirin’in Memleketi
Bu yılki kurban bayramı Samsun ziyaretimizi de yine zenginleştirmek niyetimiz. Önce Havza’da bayramın hakkını verdikten sonra bu kez yakınlardan bir yeri, Amasya’yı seçiyoruz.
Tur rehberi olarak kuzenim Merve, Deha, ben ve kardeşime eşlik ediyor. Havza’ya 45 km civarlarında olan Amasya’ya doğru arabayla yola çıkıyoruz. Şehre girdiğimizde simsiyah ve yüksek kayalıklar bizi karşılıyor. Şehir neredeyse tamamen kayalarla çevrili. Bu yüzden çocukluğumdan da hatırladığım yazları inanılmaz sıcak oluyor, gece gündüz arası sıcaklık farkı da belirgin. Neyseki şansımıza bugün hava güzel. Hatta baya sıcak. Önce şehrin çarşısı diyebileceğimiz merkeze arabayı parkediyoruz. Yeşilırmak’ın iki yanında konumlanmış şehir. Irmağın bir kenarında eski tarihi dokuyu neredeyse hiç bozmamışlar. Oteller, öğretmenevi, kafeler hep eski Anadolu evleri tadında. Irmak yemyeşil. Gerçekten etkileyici.
Amasya’nın iki temel bilinirliği var. İlki “Ferhat ile Şirin Efsanesi”ne ev sahipliği yapıyor olması. Konusu geçmişken efsaneyi merak edenler olursa buraya tıklayabilirler 🙂 Sonuç itibariyle dağa adını vermiş bir efsane bu. E biz Osman ile Fatma olarak bunu kaçırır mıyız? Tabi ki hayır, biz de efsaneleşiyoruz bu şehirde 🙂 Amasya’nın ikinci özelliği ise “Şehzadeler Şehri” olması. Osmanlı Devleti’ne yön veren birçok şehzade Amasya’da yetişmiş ve görev yapmış. Bu şehzadelerin arasında Çelebi Sultan Mehmet, II. Murat, Fatih Sultan Mehmet ve II. Bayezid’i sayabiliriz mesela ki kendileri sonradan padişah olmuşlardır.
Yeşilırmak’ın kenarında sergilenen şehzade büstlerini gezdikten sonra Amasya’nın önemli turizm noktalarından Kral Kaya Mezarları’na çıkıyoruz. Çıkıyoruz derken baya zorlu bir parkurdan tırmanıyoruz, hem de bayramlık kıyafetlerimizle 🙂 Ama buna değiyor. Muhteşem bir manzara var. Sonrasında aşağı inip türk kahvesi keyfi yapıyoruz manzaraya karşı.
Ve yemek zamanı. Ama karın doyurmak değil niyetimiz çünkü Havza’da ziyafet bekliyor bizi 🙂 Açlığımızı bastırmak için yine tepelerde, tüm manzaraya hakim bir restaurant bulup birşeyler yiyip içiyoruz.
Bizim kısıtlı zamanımızda Amasya’yı daha yakından tanıma şansımız oluyor. Tavsiye edilir…